Düzen ve Sadakatsızlık

Okumanız Dileği İle

                                    Başlıksız

Bugün bana dünya düzeninde Ortadoğu neden karışık sorusuna cevap veren küçük bir olayla karşılaştım. Herkesin farklı bir cevabı var elbette. Bu cevaplar doğrunun küçük bir parçasıda olabilir. Küçük parçalar bütünüde oluşturabilir. Bu bütünü oluşturma adına küçük bir parça da ben koymak isterim. 

Bugün (11.11.2017) oturduğum yurta dair kayıt kağıdı almak üzere ilgili yere gittim. İki kattan oluşan  bu yerin duvarları Tolstoy'u, Tukay'ı, Lenin'i görmüş tarihe tanıklık etmiş bir bina. İlk katın sakinliğini bozan tek şey  yaşlı bir teyzenin ( güvenlik görevlisi) öğrencilere öğrenci kartını göstermesini istemesiyle bozuluyor. Birkaç öğrenci gösterdikten sonra ilk kattaki açılması için ciddi enerji harcaman gereken kalın kapılı odalara dağıldılar. Ben ise ikinci katta çıktım. Aynı sakinliği beklerken kendimi 1970'li yılların muz, domates sırasına giren Sovyet halkı gibi his ettim. Uzunca bir kuyruk. Binanın içi  sıcak olmasına rağmen montunu çıkartmayan insanlar, telaşlı bakışlar, uykusu gelenler, ayakta durmaktan yorulanlar, sırasını kaptırıp sesini çıkartamayanlar. Bugün o belgeyi almak zorunda olduğumdan mecbur beklemeliydim. Aklıma gelen küçük hilelerde olmadı değil. Mesela "küçük bir sorum var girip soracağım, yada burada çalışıyorum sırayı açın". Tabi bunlar saniyelerimi alan hayallerdi. Sıraya girdim. Sıranın hemen hepsi Çinli öğrencilerden oluşuyordu. Geri kalanı birkaç Hindistanlı. Sıranın sıkışık ama iyi kötü bir düzeni vardı. Sırayla giriliyor işlerini hal edebilenler hal ediyor haledemeyenler suratsız çekilde sırayı yarıp çıkıyorlardı.  

Gelelim düzenin nasıl bozulduğuna.  Sıramı alırken yeni gelen 3 kişi  gördüm.  Gelenlerin ya İran'lı ya Irak'lı olabileceğini alakasız bir şekilde düşündüm.  Gözleri fal taşı gibi açıldı bu 3 arkadaşın. Sanırsam o saniyelerde benim düşündüğüm hileleri düşündüler ki hemen sıranın hepsine hemen soru sorup çıkacağım dediler. Ortada bir karmaşa dur demeye kalmadan içlerinden bir arkadaş her tarafı dağıtarak yardı geçti. Geçerken arkadaşınıda çağırıyordu. 2. arkadaşı biraz olsun düzene saygı duyduğundan veya onun gibi sırayı yaramayacağına inandığından tıkandı kaldı arkada. 3. arkadaşıda aynı taktiği izleyerek içeri girdi. İçeride ne yaptıklarını merak ediyordum. Kalabalık arasından  görüş açımın az olmasına rağmen içeri girenleri görmeye çalışıyordum. İçeri giren arkadaşlar yaklaşık 10 dakika boyunca tüm sıradaki arkadaşların yapacağı işlemleri yaptılar. Odadan çıkacakları zaman ön sırada ben vardım. Merak ettim sordum nerelisin diye. Iraklıyım dedi. Şaşırmadım. Çünkü tahminlerimin arasındaydı. Sıradaki insanlara bakarak nasılda sizi keriz yerine koydum beklemeden işimi hal ettim ve çıktım diye kafasından düşünüyor mudur? Belki evet. Dikkatinizi şuraya çekmek istiyorum. Bir düzeni bozmak alışkanlık, kültür haline geldiğinde olacak kaosu düşünebiliyor musunuz? Ne yazık ki rüşvetle, üçkağıtçılıkla, düzeni herhangi bir şekilde bozarak işlerini yaptırmak kültür haline gelmiş. Düzene sadakat, düzeni iyileştirme çabaları toplumda kültür haline geldiğinde hayat standartlarımızı nereye taşıyabileceğinin farkında mısınız ? Bu yaşadığım küçük örnek başta söylediğim Ortadoğu'nun karışıklığı ile ne alakası var diyenler olabilir. Onlara şunu söylemek zorundayım. Kendi ülkesinin düzenine sadakat, düzeni birey için kurma ve iyileştirme çabaları, yanındaki ortak paydaşına saygı, başarıyı hakkıyla elde etme gibi duygular kültür haline gelseydi bugün durumları böyle olmazdı.  Yukarıda saydığım kendi işini hal etme uğruna düzeni bozacak şeyler hastalıktır, bu hastalık temeli çürüyen toplumlarda yaygınlaşır.  Bir kez vücudu ele geçirirse 780 bin km'nin içinde yaşayan insanlarında yaşayacağı acılar Irak'tan, Suriye'den farklı olmayacaktır. Dikkatinizi işinize dürüstçe vermeniz dileği ile

Rusya Federasyonu’nun Siyasi Yapısı ve Yönetimi

Siyasi Yapı: Rusya, başkanlık sistemiyle idare edilen, kendi Anayasaları ile yasama ve yürütme organlarına sahip 21 cumhuriyet, 9 eyalet (Krai), 46 il (Oblast), 2 federal statüye sahip şehir (Moskova ve St. Petersburg), 1 özerk il (Avtonomnaya Oblast- Yahudi Özerk İli) ve 4 özerk yöre (Avtonomnıy Okrug) olmak üzere,  83 idari birimli bir federasyondur.

Yürütme organı: Anayasa uyarınca yürütme erkinin başı konumundaki Devlet Başkanı, altı yılda bir halk tarafından seçilmektedir. 4 Mart 2012 tarihinde gerçekleştirilen son seçimlerde Vladimir Putin % 63,6’lık oy oranıyla ilk turda Devlet Başkanı seçilmiştir.

Başbakan, Anayasa gereğince Devlet Başkanı tarafından atanmakta ve yine Devlet Başkanı'nın onayını alarak Hükümetini oluşturmaktadır. Hükümetin göreve başlaması için Başbakan'ın Duma’dan güvenoyu alması gerekmektedir. Başbakanlık görevini 8 Mayıs 2012 tarihinden bu yana eski Devlet Başkanı Dmitri Medvedev yürütmektedir. Hükümet’te 1 Başbakan Birinci Yardımcısı, 6 Başbakan Yardımcısı ve 21 Bakan bulunmaktadır.   

Yasama: Federal Parlamento'nun iki meclisi bulunmaktadır: Bunlardan Federasyon Konseyi, her bir 83 federal birimin başkanı tarafından atanan ve bölge yasama organınca üyeleri arasından seçilen iki temsilciden oluşmaktadır. Parlamento’nun alt kanadı Devlet Duması’nın ise 450 üyesi bulunmaktadır. 4 Aralık 2011’de yapılan son seçimlerde ülke barajı son kez %7 olarak uygulanmıştır. Bir sonraki seçimlerde (18 Eylül) baraj %5 olmuştur.

13 Eylül 2015 tarihinde Rusya'nın 83 federe biriminde yaklaşık 11 bin makam için kısmi yerel seçimler gerçekleştirilmiştir. 

Başkan/vali seçimi yapılan toplam 21 federe birimin 19'unda halihazırda başkan/vali olan iktidardaki Birleşik Rusya Partili adaylar yarışı önde bitirmiş; Smolensk'in mevcut Liberal Demokrat Partili valisi de yeniden seçilmiştir. Sibirya'da bulunan İrkutsk bölgesinde hiçbir adayın ilk turda seçilmek için gerekli olan % 50 oy oranına ulaşamaması üzerine seçimler ikinci tura kalmış; ikinci turda mevcut Birleşik Rusya Partili Vali’nin yerine Komünist Partili aday Sergey Levçenko seçimi kazanmıştır.

Bölgesel parlamento seçimlerinde de, Birleşik Rusya Partisi, % 61 oy oranıyla seçimlerin galibi durumundadır. Bölgesel parlamentolarda çoğunluğu elde eden Birleşik Rusya Partisi'ni, federal parlamentoda temsil edilen diğer siyasi partiler olan Komünist Parti, Liberal Demokrat Parti ve Adil Rusya Partisi izlemiştir.

Yıl içinde muhalefetin güçlü bir görünüm sergileyebildiği pek söylenemez.

18 Eylül 2016 tarihinde Duma üyelikleri için seçim yapılmıştır. Genel Başkanlığını Dmitri Medvedev'in yaptığı Birleşik Rusya Partisi % 54,18'lik oy oranıyla seçimden birinci çıkarken, % 5'lik ülke barajını aşan diğer partiler Komünist Parti (% 13,35), Liberal Demokrat Parti (%13,16) ve Adil Rusya Partisi (6,21) olmuştur. Bu sonuçlara göre, 450 üyeli Duma'da Birleşik Rusya Partisi 343 sandalye kazanmış; diğer üç parti sırasıyla 42, 39 ve 23 milletvekilliği elde etmiştir. Duma'nın yeni başkanı olarak ise Vyaçeslav Volodin seçilmiştir.

Rusya Federasyonu Bakanlar Kurulu Üyeleri: 

- Başbakan : Dmitri Medvedev

- Başbakan Birinci Yardımcısı : İgor Şuvalov

- Başbakan Yardımcısı : Olga Golodets

- Başbakan Yardımcısı : Arkadiy Dvorkoviç

- Başbakan Yardımcısı : Dmitriy Rogozin

- Başbakan Yardımcısı :  Dmitriy Kozak

- Başbakan Yardımcısı : Sergei Prihodko

- Başbakan Yardımcısı : Aleksander Hloponin

- Başbakan Yardımcısı :Vitali Mutko

- Başbakan Yardımcısı ve Devlet Başkanı’nın Uzak Doğu Federal Bölgesi Temsilcisi: Yury Trutnev

-Rusya FederasyonuBakan: Mihail Abizov

-Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanı : Sergey Donskoy

- Tarım Bakanı : Aleksandr Tkaçev

-Rusya Uzak Doğusu Kalkınma Bakanı: Aleksaner Galuşka

 - İçişleri Bakanı : Vladimir Kolokoltsev

- Adalet Bakanı : Aleksandr Konovalov

-Kuzey Kafkasya İşleri Bakanı: Lev Kuznetsov

- Dışişleri Bakanı : Sergey Lavrov

- Eğitim ve Bilim Bakanı : Olga Vasilyeva

- Sanayi ve Ticaret Bakanı : Denis Manturov

- Kültür Bakanı : Vladimir Medinskiy

-Bayındırlık ve Toplu Konut Bakanı: Mikhail Men

- Spor Bakanı : Pavel Kolobkov

- Kitle İletişim ve Basın Bakanı : Nikolay Nikiforov

- Enerji Bakanı : Aleksandr Novak

- Sivil Savunma, Olağanüstü Haller ve Doğal Afetlerin Sonuçlarının Giderilmesi Bakanı : Vladimir Puçkov

-"Kırım" İşleri Bakanı: Oleg Savelyev

- Savunma Bakanı : Sergey Şoigu

- Maliye Bakanı : Anton Siluanov

- Sağlık ve Sosyal Kalkınma Bakanı : Veronika Skvortsova

- Bölgesel Kalkınma Bakanı : Igor Slyunyaev

- Ulaştırma Bakanı : Maksim Sokolov

- Çalışma ve Sosyal Koruma Bakanı : Maksim Topilin

- Ekonomik Kalkınma Bakanı : Maksim Oreşkin

Kaynak; Dışişler Bakanlığı

АКТУАЛЬНЫЕ НАПРАВЛЕНИЯ НАУЧНЫХ ИССЛЕДОВАНИЙ ПО ПРОБЛЕМАМ МЕЖДУНАРОДНЫХ ОТНОШЕНИЙ, ИСТОРИИ И ВОСТОКОВЕДЕНИЯ

УДК 001.89 

ББК 60 

ISBN 978-5-00019-821-6

ТУРЦИЯ И ТАТАРСТАН В КОНТЕКСТЕ ЭКОНОМИЧЕСКИХ ИНВЕСТИЦИЙ

Айтач Дурмаз, Хайрутдинов Р.Р., Хабибуллина Э.К. 

ИМОИиВ КФУ

Синхронный рост экономики двух стран способствует повышению искренности и преданности в пути преодоления кризиса и решения поли- тической проблемы. Не трудно понять, в новом мировом порядке, что не только внутренние, но внешние иностранные инвестиции представляют собой особую важность. В этом контексте рассмотрение развития эконо- мических отношений между Турцией и Республикой Татарстан в составе Российской Федерации, и результата данных отношений, дает возмож- ность предложить перспективы развития Российско-турецких отношений. Самыми важными городами Татарстана являются Казань, Набереж- ные Челны, Нижнекамск, Альметьевск и Елабуга. Набережные Челны – крупнейший промышленный центр, Альметьевск – крупнейший центр нефтяной промышленности, Нижнекамск – крупнейший центр нефтехи- мической промышлености. Валовой региональный продукт (ВРП) Татар- стана в 2015 году составил 1,825 триллиона рублей. Годовой доход на душу населения ВРП составил 472 000 рублей. По подсчетам, по состо- янию на 2015 г. годовой прирост составил 8,8%. Крупные промышлен- ные продукты: нефть и нефтепродукты, грузовые автомобили, вертолеты, самолеты, корабли, оптические приборы, обработка древесины, автомо- биль. Геополитическое положение Татарстана очень важно. Оно пред- ставляет собой нефть, что составляет основу экономики Татарстана. Тем не менее, в связи с возвращением геополитики, Татарстан расположен в ведущих регионах Российской Федерации. Ежегодная добыча нефти в Татарстане составляет около 30 миллионов тонн. Для того, чтобы по- нять потенциал этого производства, достаточно сказать, что такое же ко- личество составляет годовое потребление нефти в Турции. Наблюдается развитие промышленности в регионе. Так, были построены нефтепере- рабатывающие и нефтехимические заводы. Здесь, мы должны особо под- черкнуть, что нефтехимический завод, расположенный в Нижнекамске, является самым крупным в России, и вторым по величине нефтехимиче- ским заводом в Европе. В данном нефтехимическом заводе перерабаты- вается 7 миллионов тонн нефти. Завод «Танеко» начал свою деятельность в 2013 году, он также перерабатывает 7 млн тонн нефти в год. Татарстан ставит целью перерабатывать сырую нефть, добываемую в стране, в сво- ем регионе. Связи с этим, планирует увеличить мощности по переработке нефти до 28 млн тонн. 81 При рассмотрении структуры промышленности Татарстана, необхо- димо выделить важность Особой Экономической Зоны «Алабуга», нахо- дящейся в городе Елабуга. Елабуга (Алабуга) с точки зрения логистики России, является удобным местом, откуда легко можно добраться как до восточной части, так и до западной части России. Особая Экономиче- ская Зона «Алабуга» является регионом с особыми привилегиями, также тем, кто хочет инвестировать в регион, передается участок под застрой- ку с символической стоимостью, с готовой развитой инфраструктурой. Нижний предел возможности инвестирования в регион составляет 3 млн евро. Дополнительно к имеющимся льготам, в то время как ставка кор- поративного налога в РФ составляет 20%, для данного региона ставка корпоративного налога составляет 2% в течение первых пяти лет, 7% в те- чение следующих пяти лет, и 15,5% для последующих годов. Одну треть инвестиций Особой Экономической Зоны «Алабуга» составляют турец- кие компании. Ford-Soller является крупнейшим инвестором в регионе. Другие инвесторы региона это следующие компании: Kastamonu Entegre, Hayat Kimya, Sisecam-Saint Gobain, Coskunoz, Elaz Rockwool, Sari Belaya Daca, East Balt, Havi Logistics, Polimatiz, Septal, Kessel, Air Liquide, Cyrstal Silicon, Tatplastik, 3M, RR Donnelley, Piscar Coatings. В других районах Татарстана также имеются заводы и фабрики разных отраслей, которые необходимо принять во внимание. В регионе имеются судостроительный завод, авиационный и вертолетный заводы, завод, производящий беспи- лотные летательные аппараты, оптико-механический завод. Рассматривая внешнеторговые позиции Татарстана, мы видим (+) положительную тенденцию. Экспорт из Татарстана в 2015 году соста- вил 10,260 млрд долларов США, импорт составил 2,434 млрд долларов. В этом контексте, торговый баланс составил +7.826 млрд долларов. Веду- щими торговыми партнерами Татарстана при экспорте являются Нидер- ланды. Объем экспорта составил $ 2,4 млрд долларов в 2015 году. Второй основным партнером является Польша, объем экспорта составил 968 млн долларов. Германия в данной таблице экспорта указана с объемом экс- порта в 649 млн долларов. Значительная часть экспорта приходится на Индию с 506 млн долларов. Объем экспорта в Италию составил 468 млн долларов, на Латвию приходится объем экспорта в 464 млн долларов. Экспорт Татарстана в Турцию на пике в 2011 году составил 563 млн дол- ларов. После инцидента с российским самолетом за последний год из-за введенных правительством Российской Федерации санкций, экспорт Та- тарстана в Турцию составил 226 миллионов долларов. С другой стороны, важным фактором является уменьшение TUPRAS количества, приобре- тенной в Татарстане сырой нефти.

 В двусторонней торговле в Республику Татарстан экспортируются автомобильные компоненты и запасные части, оборудование, металлур- гическая продукция, фармацевтическая продукция, мебель и текстиль, из Республики Татарстан импортируется топливо и нефтепродукты, каучук, резиновые изделия и сырье, изделия из дерева и пластика. Тем не менее, за пределами данных областей имеются много разных секторов, где бы эти две страны могли иметь торговые отношения. Если до 2013 года за счет импорта сырой нефти торговый баланс складывался не в пользу нашей страны, то в 2014 году с уменьшением импорта сырой нефти торговый ба- ланс развернулся в пользу Турции. Однако, если мы рассмотрим 2015 год, то увидим, что импорт из Турции составил 130 млн долларов, в то время как экспорт в Турцию составил 226 млн долларов. Данные по внешней торговле описывают Турцию в качестве стратегического партнера. Импорт Турции из Татарстана продолжает развиваться с изменчи- вой тенденцией. В то время как в 2013 году составлял 356 млн долларов, в 2014 году импорт снизился до 183 млн долларов. Как показано в Табли- це 2, в 2012 году импорт составлял 718 млн долларов. Данное уменьше- ние связано с уменьшением потребления TUPRAS. Интересный момент, вместе с уменьшением импорта топлива и нефтепродуктов, прослежива- ется увеличение импорта товаров химического производства, пластмас- сы и сырья, также изделий из древесины. Импорт твердых (животных) жиров в течение последних двух лет также увеличилась. Предполагает- ся, что к концу 2016 года импорт твердых (животных) жиров превысит 20 млн долларов. Импорт неорганической химической продукции на се- годняшний день серьезно сократился. В современных условиях точно определить объемы экспорта из на- шей страны в Татарстан не представляется возможным. Причиной яв- ляется то, что невозможно проследить, какое количество товара, ввезен- ного в Россию, после проведения таможенного контроля в федеральных подразделениях России, направляется в Татарстан. Многие турецкие то- вары, в основном текстиль и продукты питания, импортируются через другие таможенные пункты России, после чего импортерами привозят- ся в Татарстан. Данные, приведенные в таблице выше, относятся к то- варам, прошедшим таможенный контроль в Приволжском таможенном управлении в Татарстане Федеральной таможенной службы РФ. Основ- ное наше внимание в данной таблице уделяется тому, что 32,8% экспор- та Турции в Татарстан составляют автозапчасти. Грузовые автомобили марки «Камаз», которые производятся в Татарстане, развивают экспорт автомобильных запчастей Турции в регион. Однако преобладает нега- тивная тенденция. Также необходимо обратить внимание на неэлектри- 83 ческие машины. В 2014 году объем экспорта составлял 94 млн долларов, в 2015 году данный объем снизился до 30 млн долларов. В I полугодии 2016 года объем экспорта неэлектрических машин находится в состоянии упадка, что является значительно ниже экспертных оценок. Необходимо обратить внимание на переменный объем экспорта мебели и постельных принадлежностей. В 2013 году объем экспорта составил 9,600 млн дол- ларов, в 2014 году объем экспорта увеличился до 18,283 млн долларов, однако в 2015 году данный объем снизился до 6,459 млн долларов. Дру- гой вопрос, который следует отметить, это экспорт готовой продукции из кожи. Считается, что экспорт кожаной продукции из Турции в Татарстан составляет более 100 млн. долларов. Однако, больший объем экспорта данной группы товаров осуществляется без декларирования товаров (неофициальными путями). Поэтому эти данные не входят в статисти- ку. Если к этому добавить импортированную через другие таможенные пункты продукцию (одежду, свежие фрукты и овощи и др.), то импорт из Турции в Татарстан, по оценкам, составит около 500 млн. долларов. Пи- воваренный завод Efes Rus является крупнейшим активным инвестици- онным проектом Турции в регионе. Общий объем инвестиций компании Efes Pilsen в данный завод составляет около 400 млн долларов. Компа- ния является четвертым коммерческим предприятием, обеспечивающим максимальный налог в РФ Республику Татарстан. Деревообрабатываю- щей компанией ООО «Кастамону Интегрейтед Вуд Индастри» в Особой экономической зоне «Алабуга» запланировано производство ДСП, МДФ и ОСП плит. На первом этапе для производства МДФ было сделано ин- вестиций в сумму 310 млн долларов, производство началось в 2015 году. На второй этапа производства в завод было сделано инвестиций около 150 миллионов долларов. Началось производство ДСП. Это один из са- мых больших заводов мира в данной области, где бы одновременно про- изводилось МДФ и ОСП плиты, площадь данного завода в общей слож- ности составляет 600000 m² . Kастамону маркетинг энд трейд компаний из Hayat Kimya с той же группой промышленных компаний в Особой эко- номической зоне Алабуга инвестирует в размере $ 200 с папиросной бу- магой, салфетками и так далее планирует производить. Инвестирование в значительной степени были завершены, началось производство. Trakya Cam Rus французский ST. Gobain в компании партнерстве на первом этапе для производства плоского стекла 210 миллионов долларов США, крому того 100 миллионов долларов США в размере 100% на свои инве- стиции автомобильное стекло и производства зеркала в обшей сложности 310 миллионов долларов США инвестиции в Алабуге особой экономиче- ской зоне проводились оба завода также начали производство. 84 Coskunoz Holding, Ford в Татарстане производить 160000 средство для всех материалов жести для предоставления в Алабуге особой эко- номической зоне, 75 миллионов долларов на инвестиции в размере, за- вод начали пробное производство. Compass Engineering в зависимости от фирмы Hayat Holding в городе Набережные Челны, в 600 миллионов дол- ларов инвестиций 5000 жилье, торговый центр, отель, поликлиника и т.д. приняли решение о переносе в жизнь этот проект называется Sunrise City. Sarac Plastıcs Technologıes в 70 км от города Казани в казане они соз- дали завод, который около 7 миллионов долларов США инвестиций, в за- вод по производству пластиковой посуды. На заводе начали производство. Республика Татарстан предлагает выгодные условия для коммерче- ских инвестиций. Таким образом, наши инвесторы рассматривают каж- дый сектор. Особенно внимание наших компаний привлекают удобства, предложенные иностранным инвесторам. Позитивное развитие полити- ческих отношений между Турцией и Татарстаном также положительно влияет на инвестиции в экономику. Используя эти позитивные отноше- ния необходимо действовать в направлении восстановления экспорта прежних времен. После инцидента с российским самолетом 24 ноября 2015 года правительством Российской Федерации были введены санкции, препятствующие созданию новых рабочих мест, за исключением имею- щихся рабочих мест и определенных компаний. Благоприятные тенден- ции политических отношений с Россией в последний период оставляют мнение о возможной отмене санкций. С другой стороны, пробелы, имею- щиеся в торговле, заполняют, как отечественные, так и зарубежные ком- пании. Необходимо вновь рассмотреть и реализовать проекты по произ- водству и продаже качественных и дешевых товаров в данной области. Республика Татарстан имеет удобное местоположение, откуда легко мож- но добраться как до восточной части, так и до западной части Российской Федерации. Правительство Татарстана, оценивая удобное местоположе- ние, предпринимает попытки для создания экспортной базы в регионе. Федеральное правительство России в сотрудничестве с компетентными органами, создавая особые экономические зоны и технопарки, предпри- нимает меры для привлечения иностранных инвестиций в регион. В соот- ветствии с этим для компаний, инвестирующих в регион, предусмотрены специальные льготы. В связи с чем, оцениваются преимущества, создаваемые для наших компаний, в Особой Экономической Зоне «Алабуга», в химическом ком- плексе с технопарком возле Казани; где прямые инвестиции в нефтехи- мическую, фармацевтическую промышленности, а также в производство таких изделий как красители, автозапчасти, строительные материалы, из- 85 делия из дерева, мебель, одежда, изделия из кожи, которые будут постав- лены на внутренний рынок. Мы подчеркивали факт снижения объемов экспорта автотранспортных средств и запчастей в последние годы. Ино- странные компании доминируют в данном секторе, чтобы вернуться к объему экспорта 2013 года, турецким компаниям необходимо преодолеть трудности и делать инвестиции в данный сектор. Необходимо изучить секторы, составляющие основную долю экспорта, и другие секторы, ко- торые находятся в состоянии упадка, и планомерно действовать в направ- лении восстановления данных секторов.

 Для предотвращения потерь в строительном секторе должны быть приняты дополнительные меры. Особенно, такие проекты как Иннопо- лис и "Смарт Сити" Казань, привлекают внимание турецких компаний. Еще один важный вопрос, который следует отметить, в средствах мас- совой информации началась черная пропаганда в отношении данного сектора. Для предотвращения черной пропаганды необходимо ведение деловых переговоров и получение результатов. С другой стороны, наши компании, используя средства массовой информации, раскрывают успех в бизнесе. Для всех наших фирм, находящихся на территории Российской Федерации, необходимым шагом является разработка имиджа, основан- ного на качестве и надежности. Важно также помнить, что экономиче- ские инвестиции, сделанные в Республику Татарстан, помимо развития татарстано-турецких отношений, влияют и на турецко-российские отно- шения. Мы установили и развиваем экономические и социальные отно- шения с независимыми республиками, входящими в состав Российской Федерации, что позитивно влияет на российско-турецкие отношения. Не трудно понять, что данные инвестиции Турции, с одной стороны вызыва- ют чувство удовлетворения, с другой вызывают беспокойство со стороны России. Я уверен, что для Турции развитие экономических отношений с Татарстаном станет мостом, который повлияет на позитивные отношения с Россией. Моя вера была испытана во время инцидента с российским са- молетом. Ролью Татарстана в данной кризисной ситуации являлась нор- мализация экономических и политических отношений России и Турции. Действия президента Республики Татарстан были направлены на то, что- бы минимизировать потери турецких инвесторов в Татарстане. Данные действия привели к успеху. Библиография Министерство промышленности и торговли Республики Татарстан Республика Татарстан строительства, архитектуры и жилищно-коммуналь- ного хозяйства Министерства Министерство Экономики Республики Татарстан 86 Республика Татарстан Инвестиционное Агентство Отель Алабуга-Частная Экономика Региона КИП Мастер RF Волга таможенных органов Отель Алабуга-Частная Экономика Региона Москва советник торговли России доклад Турции Министерство Иностранных Дел Генеральное Консульство В Казани

Uzlaşmanın Asıl Sebebi

Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, Türkiye'den tarım ürünü alımına yönelik kısıtlamaların ve Rusya'da Türk işçi istihdamını yasaklayan kararın iptalini öngören hükümet kararını imzaladı. Yani daha açık yazmak gerekirse domates ve vize dışında herşey normale döndü.

Bir yıl önce krizin ilk yumuşama sinyalleri Rusya tarafından gelirken Türkiye hep uzlaşmacıydı. Türkiye'nin uzlaşmacı olmasının sebebi meyve, sebze,(domates?), turizm veya Rusya'daki Türk inşaat yatırımcıları diyebilirsiniz. Fakat bunların uzlaşmacı olmasında küçük yer kapladığını düşünüyorum. Türkiye'de meyve ve sebze kendisine Rusya'dan sonra zaten pazar buldu. İnşaat sektörünün zararları olsada bir ülkenin dış politikasının buna bağlamasını düşünmek  ''beynini peynir ekmekle yemek'' deyimi ile aynı.

Asıl uzlaşmacı olmasının sebebi Suriye'dir. Gecen sene bu zamanlarda Rusya'nın iyice hakimiyet sağlamadan Türkiye-Rusya ilişkilerinde ilerleme olmayacağını yazmıştım. Bugüne baktığımızda Rusya'nın ağırlığı Suriye'nin her noktasında hissediliyor. Kürtlerle bağlantılarını daha çok sağlamlaştıran Rusya, sahada BM'nin terör örgütü saydığı aktörlerin dışında herkesle anlaşabilecek düzeyde olduğunu söylemek yanlış olmaz.Türkiye uzlaşmacı olmasının meyvelerini Suriye'de askeri güç bulundurarak alıyor. Bu müdahale ülkenin toprak bütünlüğünü koruyacak müdahele olduğunu anlamayanlar uzlaşmanın turizm veya domatesten dolayı olduğunu düşünenlerle aynı halayı çekiyor. 

Son olarak

Yaptırımlar kalktı. Meyve, sebze, inşaat, türizm sektöründe  2 seneye yakın olan boşluk başkalarının yerleşmesi için iyi bir fırsattı. Şimdi adım adım işi kaliteli, dünya standartlarında yapılması gerektiğini düşünüyorum.  Ancak böyle kaybedilenler hızla kazanılır.  

Mütekabiliyet Cenneten Çıkmadır

Dometes yasağı, vize yasağı, çalışma yasağı, o yasağı bu yasağı. Süreçin bu kısmında yasakların büyük ölçüde kaldırılacağı noktaya geldik. Uçak krizinden sonra ekonomik bağlamda köprüler yıkılmış ve taraflardan sert açıklamalar duymuştuk. Uçak düştükten yaklaşık 6 ay sonra 31 Mayıs 2016 günü sayfamda yayımladığım ''Çok Bilinmeyenli Denklem Rusya'' başlıklı yazımda kısaca uçak krizine değinmiş ve aynen şu cümleleri yazmıştım. ''Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, Dışişler Bakanı Çavuşoğlun'a verdiği cevap işin uzlaşma kısmından çok, krizi büyütmeden bekletme noktasına getiriyor. Krizin bekletilmesi Rusya'nın Suriye politikası ile paralel olarak mı ilerler? Bence evet. Suriye'de riskler gören Putin, ayağını yer etmeden bu krizi bekletme taraftarı olduğu ortada.''  Bu bağlamda Rusya geçtiğimiz seneye nazaran Suriye'de ayağını yeretmiştir. Şimdi ise Türkiye ile   ilişkilere bakış açısı ''temkinli ilerleme'' noktasındadır. 

Yazımın başında yasakların büyük ölçüde kalkacağını yazmıştım. Fakat daha kalkmadı. Bunun özellikle altını çizmemin nedeni 10 Mart Erdoğan-Putin görüşmesinde Vladimir Putin Türklerin çalışma izinleri konusunda söz vermiş, “Ortada teknik önemsiz bazı detaylar var, çok yakın zamanda hallolur” demişti. Ama devamı gelmedi.  3 Mayıs görüşmesinde ise domates ve vize serbestiyesi dışında toptan yaptırımların kalkacağı yönünde anlaşma sağlandı. Türk tarafı 4 Mayıs itibari ile Rus buğdayına getirdiği vergiyi kaldırdı. Rus tarafı ise daha küçük teknik sorunları kaldırmakla meşkül! Türk basını Erdoğan-Putin görüşmesinden zafer çıkarması dereyi görmeden paçayı sıvayanlar ile aynı desem yeridir.  

Peki gerçekten iki liderin dediği gibi ilişkilerin normalleşme süreci bitmiş daha üst düzey bir statüye mi kavuşmuştu. Sanırım ben bu kadar iyimser değilim. Örneğin Türkiye, Rusya'dan gelen buğdaya ciddi oranda vergi getirince Rusya buna karşılık havayolu şirketlerine Türkiye'ye yapılan charter seferlerinin durdurulabileceği yönünde uyarıda bulundu. 3 Mayıs Erdoğan-Putin görüşmesinden sonra bu uyarı geri çekildi. Fakat Antalya hariç. Yani Antalya'ya olan charter uçuşlarını durdurabileceği yönünde ki uyarısı hala geçerli. Rusların yüzde 80 'nin Antalya'ya gittiğini düşünürsek aslında Türkiye genelinde charter uçuşlarnın durdurulabileceği yönündeki uyarının yüzde 20'ni çekmiş oldu. 

Türkiye-Rusya ticari-ekonomik ilişkilerinin önündeki en büyük engel olan yaptırımların kaldırılması yolunda 6-7 Mayıs'ta Ankara'da yapılacağı ilan edilen zirve gerçekleşmedi. İki taraftanda bu ertelenen veya iptal edilen şu an için bilinmiyor herhangi  bir açıklama gelmedi. Türk vatandaşlarının çalışma yasakları ve Türk inşaat şirketlerinin faaliyet yasağı konusundaki kararın, Şimşek-Dvrokoviç görüşmesiyle karara bağlanması bekleniyordu. Görüşme gerçekleşmeyince bu durumda şu an için mümkün gözükmüyor. Rusya için 9 Mayıs Zafer Bayramı geçtikten sonra durumu çözecek adımlar bekleniliyor.

3 Mayıs Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Başkanı Vladimir Putin arasında geçen tek konu ticaret alanında olmadı. Görüşmenin en önemli maddesi Suriye'ydi. Burada çatışmasızlık bölgelerinin belirlenmesi ilişkilerin normalleşiyor olduğunun göstergesi. Çatışmasızlık bölgesi kavramını güvelikli bölge kavramının ilk ciddi adımı olarak görmek mümkündür. Hatırlarsanız Güvenlikli bölge kavramını ilk dile getiren  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti sırasında Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yaptığı görüşmede somutlaşmıştı. Görüşmenin ana gündem maddesi, sınırın Suriye tarafında bir güvenli bölge oluşturulmasıydı. Erdoğan bu konuda Washington'un o dönemki düşüncesini "Buna böyle yarım ağızla evet diyorlar" diyerek aktarmıştı. Şu anda Trump yönetiminin bu tezi desteklediğini biliyoruz. Her ne kadar Vladimir Putin 3 Mayıs Türkiye-Rusya zirvesi basın toplantısında İran ve Suriye ile daha önce görüşüldüğü ve  telefonda ABD başkanı Trump'ın da bu fikri desteklediğini söyleyerek ''daha önce verilen bir karar'' imajı çizsede sonuç olarak Türkiye'nin güvenli bölge tezine durumun yaklaştığını görmek mümkün.

Sonuç

Sonuç olarak Rusya tarafı işi yokuşa sürmeden yavaş adımlarla Mayıs ayının son haftasına kadar 3 Mayıs'ta varılan anlaşmaları yürürlüğe koyacaktır. Antalya'ya Charter uçuşlarını kaldırma uyarısının kalkmaması aba altından sopa göstermektir. İşçi çalışma vizelerinde devam eden problemlerin hala çözülmemiş olması sürecin daha normelleşmenin altında olduğunun kanıtıdır. Kaldı ki bundan sonraki süreçte Rusya'da inşaat ihalelerininde Türk şirketlerine karşı davranışın analizi yapılmalıdır. Suriye'de ateşkes grantörlüğü önemli fakat sahadaki terör tanımlamasına uyan aktörler her iki ülke tarafınca farklılaştığı yerler var. İki ülkeninde sıkca açıkladığı ateşkes ihlalerinin bu farklılıktan oluştuğunu söylemek yanlış olmaz. BM kurulunun terör listesine vurgu yapan Putin, sahada ABD'ye, YPG kartını bırakmak istemiyor. BM kurulunun terör listesinde YPG'nin olmadığını söylemek bu durumu anlamakta yardımcı olacaktır. Son olarak pacaları indirip, Rus tarafının iki hafta içinde yapacaklarına bakmak gerekiyor. Sakin ve sakin. Umutlu ama herşeye hazır!

Tataristan Başbakanı Halikov görevinden istifa etti

POSTED BY: TATARTURK.COM 04.04.2017

Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin Başbakanı İldar Halikov 3 Nisan pazartesi günü, yaklaşık yedi yıldır sürdürdüğü görevinden istifa etti.

Tataristan Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinden yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov’un Başbakan İldar Halikov’un istifa dilekçesini kabul ettiği ve İldar Halikov’un başka bir göreve atandığı belirtildi.

4 Nisan’dan itibaren İldar Halikov,  “Tatenergo” enerji şirketinde Genel Müdür görevini üstlenecek.

“Tatenergo” şirketi Tataristan Enerjisi kelimelerinin kısaltılmış şekli ve devletin enerji şirketini oluşturuyor.

İldar Halikov istifa ettikten sonra boş kalan Başbakanlık görevini Başbakanın Birinci Yardımcısı Aleksey Pesoşin vekaleten yürütecek.

“RİA Novosti” Ajansı’nın Tataristan Hükümeti kaynaklarından edindiği habere göre, İldar Halikov’un istifası, cumhuriyetin ikinci büyük bankası olan Tatfondbank’ın iflası ile bağlantılı değil ve Halikov istifa kararını daha öncelerden almış, bugün de bunu yerine getirmiş.

İldar Halikov 21 Kasım 1967 tarihinde Tataristan’ın Egerje şehrinde doğdu. Kazan Devlet Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi mezunu. 1993’te Çelnı-Bank’ta çalıştı, daha sonra KamAZ Kamyon Fabrikası’nda hukukçu olarak görev üstlendi. 2003 yılında Halikov Tataristan’ın ikinci büyük kenti olan Çallı Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. 2010 yılında Tataristan Cumhurbaşkanı görevine Rüstem Minnihanov geldikten sonra Halikov da Tataristan Başbakanı görevine atandı.

Daha önce Rusya Merkez Bankası içerisinde Tatfondbank’ın da bulunduğu Tataristan’ın üç tane bankasının lisansını iptal etti. Bu bankada Tataristan vatandaşlarının 60 milyar ruble parası vardı. Lisansı iptal edildikten sonra sigortasız paralarını alamayan banka müşterileri bankanın yönetim kurulu başkanı olan İldar Halikov ve Tataristan yönetimine ultimatom ilan etti. Zarar gören müşteriler banka lisansını iptal eden Rusya Merkez Bankasının kararını geri çekmesini istemeye ve bankada kaybettikleri paraların cumhuriyet yönetimi tarafından iaade edilmesini veya Tataristan Cumhurbaşkanı’nın görevinden istifa etmesini talep etti. Aynı zamanda Mart’ta da Tatafondbank’ın eski müşterileri Tataristan Başbakanı İldar Halikov’un görevinden istifa etmesi konusunda imza kampanyası başlatmıştı.

Fotoğraf: Kommersant

Kaynak: http://tatarturk.com/tataristan-basbakani-halikov-gorevinden-istifa-etti/

Türk-Rus İlişkiler Bağlamında Avrupa'nın Bugünkü Tepkisi

Avrupa Birliği'nin topyekün Türkiye karşıtı olan tavırları Türkiye'de gerçekleşecek olan referandumla sınırlı olmadığı gibi en önemli nedeni referandum da değildir. Referandum ile alakalı siyasilerin açıklamaları sadece durumu lehine çevirmek şeklinde okuyabiliriz. Eğer Avrupa'daki ülkeler bu toplantılara izin vermiş olsalardı ''evet'' oyunun Avrupa'da bu kadar yükseleceğini düşünmek hayal perestlik olurdu. Bu cümlelerimden ''Avrupa ile Erdoğan tiyatro çeviriyor'' anlamının çıkarılması zorlama bir çıkarım olur. Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'nın basiretsiz, tahamülsüz adımlarını iç siyasetinde iyi kullanıyor. Asıl konu yukarıda da dediğim gibi referandumla sınırlı olmadığı gibi ana tema olarakta değerlendirmemekteyim. Diğer bir yandan Hollanda'nın seçimleri yüzünden bu kadar zıtlaşacağını da düşünmemekteyim. Zaten bu denli tepkiyi bir Avrupa ülkesi verecekti. Hollanda Başbakanı Mark Rutte, seçimler yüzünden iç siyasetine malzeme yapmak için Avrupa'da ortaya konan ihaleye talip oldu. İki ülke dış siyaset argümanlarını iç siyasetlerinde ustaca kullanıyor. Hollanda'nın Başbakanı Mark Rutte bunu diplomasi, demokrasi, ifade özgürlüğü gibi faktörleri ezerek yapıyor. 

Daha öncede vurguladığım gibi Avrupa'nın bu tutumu doğrudan Türkiye'nin Suriye dış politikası, Türkiye'nin Rusya dış politikası ile yakından alakalıdır. Erdoğan ve Putin son bir yılda onlarca kez telefonda görüştüler. Uçak krizinden sonra 10 Martta 4.kez yüz yüze görüştüler. Son toplantıdaGenelkurmay Başkanı​​ Orgeneral Hulusi Akar​​, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ekonomi Bakanı ​​​​Nihat Zeybekci​​​, ​​​Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, ​​​Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı​ Faruk Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı​​​ Nabi Avcı, ​​​​​​​​Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da toplantıda hazır bulundu. Özellikle bu katılımcı listesine bakıldığında Avrupa'nın nazileşmeye başlayan tutumlarını anlamak daha mümkündür. Türkiye'ye karşı  sertleşmenin nedenlerinden biri ''Doğu ile ilişkileri normalleşen Türkiye, Nato'nun içinde gedik açıyor düşüncesidir''.  Hatırlarsanız 15 Temuzdan sonra Erdoğan'nın ilk ziyaret yeri yine Rusya olmuştu. Alman Bild gazetesi NATO üyesi olan Türkiye'nin yüzünü doğuya mı çevireceği yönünde endişelerin olduğunu dile getirdi. Aynı haber Türkiye'nin Suriye'de ki konumunu irdeleyerek devam etti. Buradan hareketle, Türkiye, Rusya, İran istişarelerini Batısız yapıyor, hareket edebiliyor ve gücünü koruyabiliyor üstüne üstelik farklı düşünseler bile ortak akıl yolunda ilerliyorlar. Ankara Rus Başkonsolosu Karlov'un katledilmesi, uçak krizi gibi durumlar Batı'nın Türkiye için biçtiği bir dış politika haritası olduğunu gösteriyor. Avrupa'nın şu andaki tepkisi Türkiye için biçilen bu dış politikanın başarısız olması ile bağlantılıdır. Avrupa Birliğine üye ülkeleri ikili ilişkilerde kendisine ekonomik olarak bağlayan Almanya, Türkiye'ye karşıtı tavırları desteklediğini görmemiz gerekir. 

Son Olarak
Diplomasi sorunların barışçıl çerçevede çözülmesi için ortaya çıkan bir kavramdır. Bu kavramı kaldırırsanız sorunları hangi yolla çözeceksiniz? Hollanda bu diplomasiyi katletmiştir. Suç aletinide diğer kuyruğuna basmadığı Avrupa devletlerinden aldığı ortaya çıkıyor.

10 Mart Erdoğan-Putin Görüşmesinden Kalanlar

Uçak krizinden sonra bozulan ikili ilişkiler, konjöktürel gereksinimlerden dolayı yeniden ısınmaya başladı. Batı'nın attığı adımlar müttefik olarak gördükleri Türkiye Cumhuriyet'nin başta sınır güvenliği ve iç huzurunu hedef alınca tarihte her zaman olduğu gibi Türk-Rus ilişkilerinin yakınlaşmasına neden olmuştu. Kaldı ki bu yakınlaşma tek taraflı değil. Amborgo süreci ve Obama yönetiminin Rusya'yı sıkıştırmak üzere kurulu bütün argümanları kullanması Rusya'nın Türkiye'ye yakınlaşması neden olmuştur. Durumu realist şekilde okursak bunun en doğal sonucu olarak iki ülkenin yakınlaşması olacaktır. Diğer bir ayı yakınlaşma zorunlu kılan durum ise Suriye'dir. 2015'de Esad'ın resmen Rusya savaş gücünü davet etmesi ile başlayan süreç iki ülkenin istihbarat, siyasi ve askeri iletişimin üst düzeyde olmasını zorunlu kılmıştır. Türkiye'nin Esad'sız yönetim  üzerinde ısrarını kıran Rusya, Suriye'nin kuzeyinde Fırat kalkanına engel olmamıştır. 10 Mart Putin ve Erdoğan görüşmesini bu perpektiften değerlendirecek olursak masadaki en önemli konulardan biri Fırat Kalkanının geleceği olmuştur. ABD'nin yeni patorunu Trump'ın hala ortaya koyduğu bir strateji olmadığından dolayı Fırak Kalkanının geleceğinin  belirlenmesi hayal ürünü olur. Eğer Rakka veya Mümbiç'te Türkiye olmak istiyorsa iki ülke ile birlikte anlaşmak zorunda. Aksi taktirde ciddi zararla çıkması muhtemel bir gerçektir. Suriye konusunda işbirliğinin devamı üzerine kurulu ortak akıl bazı noktalarda ayrışıyor. Buna rağmen beraber çalışmaya devam ediyorlar. Birinci ayrışma konusu Fırat Kalkanı ikicisi ise PYD. Rusya,Türkiye'nin Batı ile arasının limoni olmasından dolayı daha rahat hareket edebiliyor. Burda bazı kartlar kullanarak Türkiye'nin hamle sayısını eksiltiyor. Bu yüzden Türkiye'nin bölgeye gerçekçi hedefler belirleyerek ilerlemesi gerekmektedir. Rusya'nın PYD bakış açısı ilerisi için kendi bölgesinde buna benzer çıkabilecek örgütlere soğuk bakmayan Türkiye'yi doğuracaktır. Rus analistler ve politika yapıcılar bunu iyi hesaplayabiliyorlar mı? Bilmem. Rusya'nın Ortadoğu'da yapmak istedikleri üzerine iyi çalışılmalı. Eğer Ortadoğu'da yapmak istedikleri Türkiye'nin müdehalesi ile zarar görecek, değişecek veya iptal olacak duruma sokulursa Türk-Rus diplomasi trafiği daha farklı olacaktır.

Görüşme sonrası imzalanan mütabakatlar beklentinin üzerine çıkmamıştır. Gıda sekötöründe yaptırımlar azda olsa kalktı fakat domatese  ve diğer 10'a yakın sebzeye uygulanan yaptırım kalkmadı. Türk vatandaşlarına uygulanan çalışma vizesi kalkacak fakat, turistlik vize ise henüz daha kaldırılmayacak.  İşbirliği için yeni yerler ve alanlar belirlemek yerine mevcut durumdaki yerler üzerinden anlaşıldı.   2017-2020 Orta vadeli ticari-ekonomik, bilimsel-teknik ve kültürel işbirliğine dair hükümetlerarası anlaşma. Dışişleri bakanları arasında diplomatik personel yetiştirilmesi ve enformasyon belgelerinin değişimine dair anlaşma. Kültür ve turizm bakanlıkları arasında 2019 yılında Türk-Rus karşılıklı kültür ve turizm düzenlenmesine dair anlaşma. Rusya Başsavcılığı ile Türkiye Adalet Bakanlığı arasında işbirliği protokolü. Rusya Fikri Mülkiyet Servisi ile Türk Patent ve Marka Kurumu arasında mutabakat zaptı. Anadolu Ajansı ile TASS Haber Ajansı arasında işbirliği anlaşması. Rusya Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği (OPORA) ile KOSGEB arasında işbirliği anlaşması. Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu (RFPİ) ve Türkiye Varlık ve Yatırım Fonu arasında Türk-Rus ortak yatırım fonu kurulmasına dair anlaşma.

Son olarak

Türkiye'nin sınır güvenliği ve iç huzurunu bozabilecek tüm hameleleri realist perpektifle değerlendirme ve bunlara verilebilecek cevaplar üzerinde durulmalı. Aktörlerin posizyonları iyi okunmalı. Bu bakış açısıyla atılacak her bir adım uluslararası sistemde rahatlamaya neden olacaktır.

Türkiye sahada çalışma yapabileceği aktörleri çoğaltıkça hareket etme alanı bulacaktır. Bu yüzden kapılar sonuna kadar açık olmalı ve diplomasi üzerinden kazanmaya bakmalıdır.

10 Mart Erdogan-Putin görüşmesi üzerinde değerlendirmem

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Moskova ziyaretinin El Bab operasyonundan sonra ve Rakka operasyonundan önce olması, masanın en kritik konularının bunlar olacağını görteriyor. Suriye'de daha fazla işbirliğine ihtiyaç duyan Türkiye bu görüşmede sahada ağırlığını kaybetmemek üzere hamleler planlamakta. Trump'ın Suriye'de ete kemiğe bürünmüş bir politikası olmaması bu hamleler için uygun ortam sağlıyor. Fakat uzun zamandır  Rusya terörizme karşı sahada ABD ile çalışma isteğinde. Rusya'nın bu isteği gerçekleşir Suriye'de iki ülke işbirliği yaparsa bu durum diğer aktörleride etkileyecek.. Bu işbirliğinden en çok etkilenecek olan ise kuşkuruz Türkiye. Batı ile arası limoni olan Türkiye şu sıralar doğal olarak Moskova'ya yaklaşıyor. Bu şartlardan yola çıkarak Suriye'de ağırlığını korumak isteyen Türkiye, sahada Türk-Rus işbirliğinin devam ettiği yerlerin durumunu konuşacak. Diğer konuşulacak konu Astana ve Cenevre'deki görüşmeler. Tabi görüşmede, dile getirilecek diğer bir konu Rus askerinin Menbiç'in batısındaki köylerde  YPG'ye bağlı Membiç Askeri Konsey'nin armalarını  takmaları olacaktır. Bu durumun yansımaları neticesinde  yarın ki görüşmede uyarı olarak ortaya konacağını düşünüyorum. Uçak krizinden sonra Rusya'nın Kürtlere bakışı değişmiş bunu politikasına da yansıtmıştır. Bu iki ülkenin sorunlarını kapatmaz ki karşılıklı ilkesine göre Türkiye'nin Kafkaslara el atması için bir neden sayılır.

Yukarıdaki konular masada olacak en ciddi konular. Ekonomik, kültürel alandaki görüşmeler şu durumda arka sırada kalıyor. Zaten Rusya'nın, Türkiye'ye uyguladığı yaptırımların büyük bir kısmı devam edecektir. Özellikle Türk inşaat sektörünün Rusya'da çektiği sorunların çözülmeyeceğini düşünüyorum. Rusya yaptırımları kaldırma konusunda isteksiz. İsteksiz olmalarının sebebi yeri geldiğinde almak istedikleri tavizlerde bu yaptrımların kaldırılabileceğini dile getirmelerinden geliyor. 

10 Mart 'dan sonrası

Suriye'de işbirliğinin korunması, Rakka ve Menbiç konularında Türkiye'nin elinin dolu dönmemesi (ABD faktöründen dolayı), Rusya'nın Türkiye'ye yaptırımların devamı şekli gibi gözüküyor...