Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

25 Ocak 2019 Cuma

Yeni Yılın İlk Buluşması




Karar,



Geçtiğimiz son üç yıl içinde nadiren yazdığım değerlendirme yazılarımı aylık olarak yazmaya karar vermiştim. 1 Ocak itibari ile gündem takibi ve çalıştığım bölge (Rusya) ile alakalı değerlendirme yazıları yazacağımı kendime görev bildim. Bu değerlendirme yazılarının amaçlarından biri okuyucu ile sürekli bir bağ kurmak ve fikir alışverişi yapmak. Diğeri de yıllar sonrası araştırmalarımda toplu kaynak bulabilmek. İlk yazı olması hasebi ile Rusya'nın iç durumlarını kısıtlı tutacağımı sizlere bildirmem gerekiyor.



Gündem oldukça yoğun

x
                                       




Bu değerlendirmede birkaç tane Rusya iç durumuna dair bilgiler vereceğim. Bu bölümü kısa tutup akabininde  dış politikasına dair değerlendirmemi yapacağım.  Dış politikasına dair iki ana görüşmeyi ve  Venezuela'da gerçekleşen gayri ahlaki ve gayri resmi durum karşısında Rusya'nın pozisyonunu ele alacağım. 







İçeri,



Rusya'da yaşayanlar alt yapıların çoğunlukla eski olduğunu bilirler.  Kanalizasyon, su teshihatları, gaz teshihatları gibi temel altyapıların yenilenmesi gerektiği son zamanlarda halk arasında yüksek sesle konuşulmaya başladı. Bunun başlıca sebepleri ard arda yanan büyük alışveriş merkezleri, doğal gaz patlamaları, suların temizlik oranı  vs. En son 2018 yılının son gününde Manitogorks şehrinde bir binanın patlaması oldu. Sonuç olarak 39 kişi öldü.  Vladimir Putin bölgeye gitti yaralılarla ilgilendi. Destek mesajı verdi.(1)





2018 yılının ekonomik verilerinin açıklanması bu ayın önemli haberi diyebiliriz.  Kış aylarının gelmesi ile birlikte meyve ve sebzelerin  pahalanması marketlere yansıdı. Bunun dışında düşük emekli maaşlarından dolayı huzursuzluk devam etmekte. ABD'den ve Avrupa'dan gelen yaptırımların içerde git gide daha çok hissediliyor olması diğer önemli bir konu.




Dışarı,



Yukarıda belirttiğim üzere 24 Ocağa kadar Vladimir Putin iki önemli konuğunu Moskova'da ağırladı. Bunlardan ilk Japonya'nın Başbakan'ın Şhinzo Abe'ydi. Tabii olarak konu Kuril adaları. Rusya ile Japonya, tartışmalı Kuril Adaları nedeniyle İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana bir türlü yapılamayan barış anlaşması için iki liderin görüşmesi 22 Ocak'ta gerçekleşti.  Kuril adalarına girmeden iki ülke arasındaki ticaret ilişkisine kısa değinmekte yarar var. Rusya'nın ihracat listesinde Japonya on birinci sıradayken ithalat sırasında yedinci sırada. Rusya ve Japonya  arasında ticaret hacmi yaklaşık 22 milyar dolar hacminde. Rusya 13,3 milyar dolar ihracat yaparken 9.34 milyar dolar ithalat yapıyor. Son yıllarda ikili ekomomik ilişkiler sürekli artıyor. (2)







Kuril adaları,

İkinci Dünya Savaş'ından sonra 4 adanın Rusya tarafında kalması barış anlaşmasının imzalanmamasına neden olmuştu.            Dönemin Japon yöneticileri 4 adanın iadesi üzerine geliştirdikleri politikasında başarılı olmayınca barış anlaşması rafa kaldırıldı. Bu bağlamda yıllardır dondurulmuş önemli bir sorunu raftan iki lider indirdi. Konuşmak, sessiz kalıp  birbirini eleştirmekten daha iyidir   ''Но лучше разговаривать, чем молчать и заочно критиковать друг друга'' mantığı ile görüşmelere başlanması olumlu. İki liderin görüşmesinden şaşırtıcı bir sonuç çıkmadı. İkili görüşmelerin devam etmesi gerektiğini, konuşarak çok zor olan bu sürecin atlatılabileceği vurgulanan sözlerin arasındaydı. Rus medyası Japonya'nın çok fazla şey istediğini yazıyor ve ekliyor Rusya bazı imtiyazlar vermeye hazır.  Bir haber sitesinde üzerinde anlaşılamayan 4 adanın ikisinin Japonya'ya verilemesi ikisinin Rusya'da kalmasını Rusya tarafından uygun bulunduğu yazılmış.(3)


ABD tarafından yaptırımlara maruz kalması, Ukrayna krizi, Suriye, Ortadoğu gibi önemli sorunları olan Rusya'nın tam bu dönemde başka bir ciddi problemi krize çevirmeden barışçıl bir çizgi dahilinde çözmeye çalıştığı ilk alınan mesaj. 6 ayda Abe ile 4 kez görüşmesi sorunun ''ne şiş yansın ne kebap''  mantığında ilerlediğini yapılan açıklamardan anlıyoruz.


Başarılı çözümün getirileri;


  • Japoya ile gelecekte sukünet
  • Donmuş sorunları çözen bir Rusya profili
  • Diğer ülkelere 'Abi' ülke modeli
  • Ortadoğu'ya yeni bir bakış



İkinci buluşma ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile  Moskova'da 23 Ocak'ta gerçekleştirildi. ABD'nin 'Güvenli Bölge' teklifi, İdlip, Membiç gibi konular konuşuldu. Bu görüşmeye dayalı olarak şunu söylemek gerekir.




Güvenli Bölge,

ABD'nin kendisi, güvenli bölgeden  ne anladığı belli değil. Dolayısı ile bunu dışarıya aktarmakta sıkıntı çekiyorlar. Çekildikten sonra yerleşmelerin nasıl olacağı, kimlerin yerleşeceği, hangi aktörün rolü ne ağırlıkta olacağı en önemli sorulardan. ABD, Suriye rejiminin bölgede olmasını istemiyor. Bunun ilk nedeni Suriye rejiminin Rusya ile birlikte olması. Diğer önemli nedeni güvenli bölgede rejimin olması aynı zamanda  İran'ın da olması demek. ABD'nin  İran'a karşı uyguladığı ekonomik ambargo ve yaptırımlar esnasında böyle bir gol yemek şu anda en son istedikleri şey. Tabii olarak İsrail'in bölgeye bakışında ise rejimin olmaması bölgede her renge boyanan YPG-PYD'nin olması son derece önemli. İran'ın bölgede etkinliğini artırması bölgede sorunların kısıtlı çözüm yolu sunmaktadır. Türkiye eli ile güvenli bölge kurulması ABD'nin en iyi seçeneklerinden birisi. Türkiye'nin olduğu bölgede en azından İran'ın etkisi kırılgan kalacaktır. En önemli sorusu PKK-YPG'nin bölgedeki durumunun ne olacağı. Türkiye bu konuda sınırlarını ve güvenliğini tehdit etmeyecek bir formül bulursa bölgede Türkiye eli ile güvenli bölge kurulabilir. Karmaşık gözüken bir çok dinamiğin olduğu bölgede bu sorun üzerinde çözüm üretmek zor. ABD askerlerinin son zamanlarda ateş altında olması manidar ve sonucu olacak bir girişimdir. Sonucu bölgeden ayrılacaksa müteffiklerini bölgede tutmak. İkinci olarak olabildiğince geç çıkmak.

YPG-PYD,

YPG-PKK   bazı kanallar aracılığı ile bu ay içinde rejim taraftarı olma konusunda hazır olduklarını anlatan bir kaç toplantı yaptı. Rusya, bölgede bulunan YPG ile görüşmeleri merkezi yönetimin istikrarına zarar verilmeyecek formatta görüşmeleri ilerlettiğini düşünüyorum. ABD kadar yakın, Türkiye kadar uzak  durmayan bir Rusya var. Son görüşmede Putin'in tüm aktörle konuşmak gerekiyor sözlerine Türkiye'den bir tepki gelmedi. Bölgede kalıcı barışın gerçekleştilmesi isteniyorsa tüm aktörlerin düşünceleri alınmalı.

İdlip,

İki liderin görüşmesinden sonra gerçekleştirilen basın toplantısında Vladimir Putin'in 'İdlip'te neler olduğunu görüyoruz' cümlesi sabırlarının büyük bir bölümünü harcadıklarını gösteriyor. Türkiye'nin önümüzdeki dönemde İdlip konusunda daha kararlı radikal kararlar alması mümkün.

Adana Mutabakatı'nın Putin tarafından hatırlatılması ve Suriye ile Türkiye arasında sorunları çözen önemli bir altyapı olduğunu dile getirmesi duruma realist bir bakış açısı getirmiştir. Bu mutabakat Suriye'nin kendi topraklarında Türkiye'ye karşı herhangi bir terör organizasyonuna izin vermeyeceğini, terörle mücadele edeceğini şayet başaramazsa Türkiye'nin bölgeye müdehalesini kabullendiğini içeren iyi bir anlaşmadır. Bu mutabakat şu anda Türk askerinin  Suriye'de olmasının hukuki alt yapısı olarakta algılanabilir.

Venezuela


Ülkede gerçekleşen gayri ahlaki ve resmi olmayan durum karşısında Rusya'nın tavrı net. Türkiye ve Rusya bu konuda aynı tarafta yer almaktadır. Dün akşam saatlerinde Vladimir Putin telefon ile arayarak desteklerini Maduro'ya iletti. Rusya Başbakan'ı Medvedev ise seçimle gelmiş birini gayri resmi yöntemlerle indirmenin kimsenin hakkı olmadığını iletti. Rusya Dışişleri Bakanlığı Latin Amerika bölümü Direktörü Alexander Chestinin, RIA Novosti'ye yaptığı açıklamada  Moskova'nın muhalefet ve hükümet arasında arabuluculuk yapabileceğini iletti.  Maduro geçtiğimiz ay Rusya'daydı. İki liderin iş birliği her alanda gelişmesi gerektiğini yinelendi. 



Sonuç olarak
Suriye'de denklemler olabildiğince çok. Farklı aktörlerin çıkarları, grupların istekleri, ülkelerin emelleri... Tüm bunlara rağmen iki liderin bu zamana kadar başarılı diplomasi yürütüğünü söylemek mümkün. Türkiye'nin sahada kazanımlarını masada kaybetmemek için son derece dikkatli olması gerektiğini biliyoruz. Çözüme yaklaştıkça bu kazanımların elde tutulması daha zorlaşacaktır.  Şubat ayında Türkiye-Rusya-İran görüşmesi Moskova'da gerçekleşecek. O zamana kadar İdlip'te ilerlemenin olması Türkiye'nin elini rahatlatacaktır. ABD'nin çekiliyoruz söylemi zamana göre daha iyi anlaşılacaktır. Suriye yönetimi ile dolaylı kanallar üzerinden iletişimde olan Türkiye Fıratın doğusuna giriş kartı arıyacaktır. Bölgede merkeze bağlı özerk Kürt bölgesi henüz uzak bir ihtimal. 






Kaynak:

Magnitogors, patlama bknz; http://zavtra.ru/events/magnitogorsk_31_12_2018
Rusya ve Japonya ihracat&ithalat göstergeleri bknz;http://ru-stat.com/
4 Ada; https://www.bbc.com/russian/av/features-46954117

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder