Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Mayıs 2017 Pazartesi

Mütekabiliyet Cenneten Çıkmadır



Dometes yasağı, vize yasağı, çalışma yasağı, o yasağı bu yasağı. Süreçin bu kısmında yasakların büyük ölçüde kaldırılacağı noktaya geldik. Uçak krizinden sonra ekonomik bağlamda köprüler yıkılmış ve taraflardan sert açıklamalar duymuştuk. Uçak düştükten yaklaşık 6 ay sonra 31 Mayıs 2016 günü sayfamda yayımladığım ''Çok Bilinmeyenli Denklem Rusya'' başlıklı yazımda kısaca uçak krizine değinmiş ve aynen şu cümleleri yazmıştım. ''Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, Dışişler Bakanı Çavuşoğlun'a verdiği cevap işin uzlaşma kısmından çok, krizi büyütmeden bekletme noktasına getiriyor. Krizin bekletilmesi Rusya'nın Suriye politikası ile paralel olarak mı ilerler? Bence evet. Suriye'de riskler gören Putin, ayağını yer etmeden bu krizi bekletme taraftarı olduğu ortada.''  Bu bağlamda Rusya geçtiğimiz seneye nazaran Suriye'de ayağını yeretmiştir. Şimdi ise Türkiye ile   ilişkilere bakış açısı ''temkinli ilerleme'' noktasındadır. 


Yazımın başında yasakların büyük ölçüde kalkacağını yazmıştım. Fakat daha kalkmadı. Bunun özellikle altını çizmemin nedeni 10 Mart Erdoğan-Putin görüşmesinde Vladimir Putin Türklerin çalışma izinleri konusunda söz vermiş, “Ortada teknik önemsiz bazı detaylar var, çok yakın zamanda hallolur” demişti. Ama devamı gelmedi.  3 Mayıs görüşmesinde ise domates ve vize serbestiyesi dışında toptan yaptırımların kalkacağı yönünde anlaşma sağlandı. Türk tarafı 4 Mayıs itibari ile Rus buğdayına getirdiği vergiyi kaldırdı. Rus tarafı ise daha küçük teknik sorunları kaldırmakla meşkül! Türk basını Erdoğan-Putin görüşmesinden zafer çıkarması dereyi görmeden paçayı sıvayanlar ile aynı desem yeridir.  


Peki gerçekten iki liderin dediği gibi ilişkilerin normalleşme süreci bitmiş daha üst düzey bir statüye mi kavuşmuştu. Sanırım ben bu kadar iyimser değilim. Örneğin Türkiye, Rusya'dan gelen buğdaya ciddi oranda vergi getirince Rusya buna karşılık havayolu şirketlerine Türkiye'ye yapılan charter seferlerinin durdurulabileceği yönünde uyarıda bulunduMayıs Erdoğan-Putin görüşmesinden sonra bu uyarı geri çekildi. Fakat Antalya hariç. Yani Antalya'ya olan charter uçuşlarını durdurabileceği yönünde ki uyarısı hala geçerli. Rusların yüzde 80 'nin Antalya'ya gittiğini düşünürsek aslında Türkiye genelinde charter uçuşlarnın durdurulabileceği yönündeki uyarının yüzde 20'ni çekmiş oldu. 

Türkiye-Rusya ticari-ekonomik ilişkilerinin önündeki en büyük engel olan yaptırımların kaldırılması yolunda 6-7 Mayıs'ta Ankara'da yapılacağı ilan edilen zirve gerçekleşmedi. İki taraftanda bu ertelenen veya iptal edilen şu an için bilinmiyor herhangi  bir açıklama gelmedi. Türk vatandaşlarının çalışma yasakları ve Türk inşaat şirketlerinin faaliyet yasağı konusundaki kararın, Şimşek-Dvrokoviç görüşmesiyle karara bağlanması bekleniyordu. Görüşme gerçekleşmeyince bu durumda şu an için mümkün gözükmüyor. Rusya için 9 Mayıs Zafer Bayramı geçtikten sonra durumu çözecek adımlar bekleniliyor.

3 Mayıs Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Başkanı Vladimir Putin arasında geçen tek konu ticaret alanında olmadı. Görüşmenin en önemli maddesi Suriye'ydi. Burada çatışmasızlık bölgelerinin belirlenmesi ilişkilerin normalleşiyor olduğunun göstergesi. Çatışmasızlık bölgesi kavramını güvelikli bölge kavramının ilk ciddi adımı olarak görmek mümkündür. Hatırlarsanız Güvenlikli bölge kavramını ilk dile getiren  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti sırasında Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yaptığı görüşmede somutlaşmıştı. Görüşmenin ana gündem maddesi, sınırın Suriye tarafında bir güvenli bölge oluşturulmasıydı. Erdoğan bu konuda Washington'un o dönemki düşüncesini "Buna böyle yarım ağızla evet diyorlar" diyerek aktarmıştı. Şu anda Trump yönetiminin bu tezi desteklediğini biliyoruz. Her ne kadar Vladimir Putin 3 Mayıs Türkiye-Rusya zirvesi basın toplantısında İran ve Suriye ile daha önce görüşüldüğü ve  telefonda ABD başkanı Trump'ın da bu fikri desteklediğini söyleyerek ''daha önce verilen bir karar'' imajı çizsede sonuç olarak Türkiye'nin güvenli bölge tezine durumun yaklaştığını görmek mümkün.

Sonuç

Sonuç olarak Rusya tarafı işi yokuşa sürmeden yavaş adımlarla Mayıs ayının son haftasına kadar 3 Mayıs'ta varılan anlaşmaları yürürlüğe koyacaktır. Antalya'ya Charter uçuşlarını kaldırma uyarısının kalkmaması aba altından sopa göstermektir. İşçi çalışma vizelerinde devam eden problemlerin hala çözülmemiş olması sürecin daha normelleşmenin altında olduğunun kanıtıdır. Kaldı ki bundan sonraki süreçte Rusya'da inşaat ihalelerininde Türk şirketlerine karşı davranışın analizi yapılmalıdır. Suriye'de ateşkes grantörlüğü önemli fakat sahadaki terör tanımlamasına uyan aktörler her iki ülke tarafınca farklılaştığı yerler var. İki ülkeninde sıkca açıkladığı ateşkes ihlalerinin bu farklılıktan oluştuğunu söylemek yanlış olmaz. BM kurulunun terör listesine vurgu yapan Putin, sahada ABD'ye, YPG kartını bırakmak istemiyor. BM kurulunun terör listesinde YPG'nin olmadığını söylemek bu durumu anlamakta yardımcı olacaktır. Son olarak pacaları indirip, Rus tarafının iki hafta içinde yapacaklarına bakmak gerekiyor. Sakin ve sakin. Umutlu ama herşeye hazır!